DÜZCE BAROSU KADIN VE ÇOCUK HAKLARI MERKEZI BASIN AÇIKLAMASI
KADINA YÖNELIK SIDDETE SESSIZ KALMAK, BU SUÇA ORTAK OLMAKTIR!
Bugün, 25 Kasım Kadına Yönelik Siddete Karsı Uluslararası Mücadele Günü'nde, kadınların yasadıgı acıları, adaletin gölgesinde kalmıs hak arayıslarını ve her geçen gün artan siddet olaylarını bir kez daha kamuoyuna haykırıyoruz. Kadına yönelik siddet, yalnızca bireylerin degil; tüm toplumun vicdanını yaralayan, insanlık onuruna ve adalet duygusuna yapılmıs en agır saldırıdır!
Kadınlar her gün evlerinde, is yerlerinde, sokaklarda siddete, baskıya ve ayrımcılıga maruz kalıyor. Sessiz kalan, "bu sadece bireysel bir sorun" diyen her ses, aslında bu acımasız döngünün bir parçası haline geliyor. Siddetin karsısında susmak, siddeti onaylamak demektir! Bu acı verici gerçek karsısında Düzce Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi olarak diyoruz ki: Kadına yönelik siddete sessiz kalmak, bu suça ortak olmaktır!
Kadına yönelik siddeti ortadan kaldırmak için yasal düzenlemelerimiz var; ancak bu düzenlemelerin kagıt üstünde kalmaması için kararlı bir uygulama ve toplumun her kesiminde köklü bir zihniyet degisimi gerekmektedir. Bu konuda en büyük sorumluluk devlete, yargıya, egitim sistemine ve medyaya düsmektedir. Toplum olarak da her bireyin, kadınların onurlu yasam hakkını koruma görevini üstlenmesi gerekmektedir. Bu yükümlülügü yerine getirmemek, gelecegimizden ve adaletten vazgeçmek demektir!
Biz, Düzce Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi olarak, kadınların yasam hakkını, güvenligini ve özgürlügünü korumak adına tüm hukuki süreçlerde her türlü destegi vermeye devam edecegiz. Siddetin her türlüsüne maruz kalan tüm kadınlara buradan sesleniyoruz: Yalnız degilsiniz, adalet arayısınızda yanınızdayız! Siddetin karsısında bir duvar gibi durarak, suçluların cezasız kalmasına engel olmak ve kadınların yasam hakkını korumak için tüm hukuki gücümüzü kullanacagız.
Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik siddet bir 'özel mesele' degildir! Bu sorun, toplumun kalbinde kanayan bir yaradır ve toplumun her kesimini derinden etkileyen bir insan hakları ihlalidir. Kadınlara yönelik baskı, ayrımcılık ve siddetin önlenmesi için kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluslarının, medyanın ve tüm bireylerin el ele vererek harekete geçmesi zorunludur.
Kadına yönelik siddetin kökünden kazınması için toplum olarak birlik olmak zorundayız. Çocuklarımıza bırakacagımız en degerli miras, adalet ve esitlik içinde bir dünya olacaktır. Bu mirası korumak için simdi sesimizi yükseltelim! Bu mücadelede her birey, her kurum görevlidir; susmak ya da görmezden gelmek artık bir seçenek degil, toplum vicdanında bir kara lekedir!
Bu acı gerçeklerin farkında olarak, bir kez daha yüksek sesle söylüyoruz: Kadına yönelik siddet, bir insanlık suçudur! Bu suça karsı mücadele eden tüm kadınların, her kosulda yanında olmaya devam edecegiz. Tüm yetkilileri ve halkımızı, kadınların haklarını savunmaya, siddeti durdurmak için birlikte harekete geçmeye çagırıyoruz. Kadınlar, özgür ve korkusuz bir yasamı hak ediyor!
Düzce Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Merkezi