ADLİ YIL AÇILIŞ 2020-2021
Tarih: 1.09.2020| Okunma Sayısı: 535

BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli meslektaşlarım,

Değerli basın mensupları,

Yeni adli yılın açılışı nedeniyle  bu gün burada ,atamızın huzurundayız.Geçtiğimiz dönemlerdeki adli yıl açılışlarında da defaten dile getirdiğimiz sorunlar çözülemeden ,  yeni sorunlarda eklenerek yeni bir adli yıla başlıyoruz.

Anayasamızda açıkça yazılı olduğu üzere; Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletidir. Bağımsız ve tarafsız Yargının varlığı halinde hukuk devleti tüm kurumlarıyla işler hale gelecektir.

 

Her yıl ifade ettiğimiz üzere maalesef yargının ağır sorunları ile karşı karşıya olduğumuz açıktır.  Yargı yükü, uzun süren yargılamalar, adalete erişim hakkının kısıtlanması, yargıya erişimin pahalılığı gibi kronikleşen ve Covid -19 Pandemisi nedeniyle daha da ağırlaşan bu sorunların baroların görüşleri de alınarak bir an önce çözülmesi bu yıl da öncelikli talebimizdir.

Yargının her türlü baskı ve etkiden uzak, tam bir tarafsızlık ve bağımsızlık içinde yargılama faaliyetinde bulunmasının koşullarının oluşturulması gerekmektedir. Beklentimiz ,yurttaşın farklı mecralarda adalet arayışında olması değil, yargı makamları nezdinde adalet arayışını sürdürmesidir. Bunun için de yargının hukuka uygun ve adil yargılama ilkelerine bağlı olarak yargılama faaliyeti gerçekleştirmesi ve nihayetinde vereceği kararlardan hareketle adalete duyulan güvenin bir an önce sağlanması zorunludur.

Anayasa ile güvence altına alınmış hakimlik teminatı ve “hakimlerin görev yerlerinin değiştirilmemesi” ilkesine aykırı bir şekilde hakimleri özgür iradesi dışında, fikri sorulmadan, terfi yoluyla dahi başka bir göreve veya yere atama gibi uygulamalardan vazgeçilmeli, mesleğe kabulde liyakat ve eşitlik esas alınmalıdır.

Yargılama bilindiği üzere sav,savunma ve karar mekanizmalarından oluşur,yargılamanın bu üçlü saç ayaklarının birinde yaşanacak bir sorun ,yargılamayı hükümsüz kılacaktır. Bu nedenle, savunmanın bir an evvel güçlendirilmesi  ve bağımsızlığına ket vuracak uygulamalardan vazgeçilmesinin zorunlu olduğunu her mecra da dillendirirken ,siyasi iktidarın ,ne savunma mesleğine ne de yargılama faaliyetine herhangi bir müsbet bir katkı sağlamayacağı kesin olan , Avukatlık Yasasında değişiklik teklifi ,80 Baronun karşı duruşuna rağmen  yasalaşmıştır. 

Meslektaşlarımızın yıllardır süregelen ekonomik sorunları ,pandemi nedeniyle  daha da artarken ,avukatların mesleki güvenceleri her geçen gün erozyona uğratılıp, meslek alanlarımız daraltılırken, avukatlara yönelik baskı, tehdit ve fiili saldırıların hiç olmadığı kadar arttığı bu süreçte yıllardır mesleğimizi ifa ederken yaşadığımız yakıcı sorunlara hiçbir çözüm getirilmemişken ,Baroların ve avukatların hiçbir talebinin karşılanmadığı Avukatlık Kanunu Değişikliği teklifinin yasalaşması için yapılan çalışmaları da anlamak mümkün değildir.

Yargılama faaliyetlerinin ,arabuluculuk ,uzlaşma  gibi kurumlarla adliye dışına taşınmış olması ve bu kurumların zorunlu hale getirilmesi de yurttaşın adil yargılanma hakkını zedelediği gibi ,hak aramada etkinlikten uzak ,güçlünün hakkını aramasını kolaylaştırmıştır.Bu kurumların daha da etkin ve sınırlarının da genişletilme çalışmaları ,yargının güçlendirilmesine katkı sunmaktan çok uzaktır.  HMK da yapılan değişiklikle ile  de avukatsız duruşma yapılmasının önü açılarak yüzyüzelik ve doğrudan doğruyalık ilkeleri zedelenmiş ve avukat adeta yargılama faaliyetlerinden uzaklaştırılmıştır. Ayrıca uzun yıllardır bir infaz politikasının oluşturulmamış olması, pansuman görevi gören ,kökten çözümden uzak infaz yasaları nedeniyle yurttaşın haklarının zedelendiği de açıktır.

Avukat  stajerlerine tüm ısrarlı çabalarımıza rağmen ,eşiti hakim ve savcı stajerlerine sağlanan ekonomik imkanların sağlanmamış olması ,niteliksiz ve donanımı yetersiz hukuk fakülterinin  açılması  ,bir türlü hukuk mesleklerinde yeterlilik sınavının getirilmemiş olması da yargının çözüm bekleyen sorunlarındandır.

Tüm bu sorunlar , biraz çaba ,özveri ve samimiyetle her zaman çözülebilir.

Temel sorun,hukuk devleti ilkesinin özümsenmemiş ,tüm kurumlarıyla işlerlik kazanmamış olmasındadır.Hukuk devletini tüm kurumlarıyla işler hale getirdiğimiz gün , yargıya güven tesis edilmiş ve toplumsal huzur da sağlanmış olacaktır.

Değerli meslektaşlarım,

Burada sözlerime son verirken ,çağdaş hukuk devletine erişme yolunda, ilk günkü inancımız ile mücadele etmeye devam edeceğimizi bildirir,tüm yargı mensuplarının ve yargı emekçilerinin yeni adli yılını Düzce Barosu adına kutlarım.

Av Azade Ay,

Düzce Barosu Başkanı

25.04.2024
AV. TANER ÇAKIR
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.